Fiziksel gelişimi, bedensel
gelişim ile birlikte oluşturan ve tamamlayan diğer çok önemli bir gelişim alanı
olan motor gelişim, bireyin yaşamını sürdürebilme ile ilgili hareket edebilme
yetilerini ifade eden kas/sinir ilişkisine dayalı bir gelişim alanıdır.
Motor gelişim ile çoğu
yerde aynı anlamda kullanılan psikomotor gelişim, motor gelişimden farklı
olarak anne karnında başlayan ve ölünceye kadar devam eden hareket gelişim
sürecini ifade etmektedir. Motor gelişim ise yaş dönem ve evrelerinin
gerektirdiği hareket gelişimidir. Bu bağlamda motor gelişim ile ilgili dönem ve
evrelerin tümüne psikomotor gelişim süreci demek yanlış bir tanımlama olmasa
gerek.
Literatürlere
bakıldığında her iki kavramı da birbirini içerecek şekilde kullanılmakta
olduğunu görmek mümkündür. Eğitim psikolojisi literatürleri sıklıkla psikomotor
kavramını daha çok tercih ederken, alan ve hareket bilimi literatürleri motor
kavramını tercih etmektedirler. Okulöncesi eğitim programının en son
yapılandırılan içeriği de motor kavramını kullanmaktadır.
Güvene göre (1979) motor
gelişim; fiziksel büyüme ve merkezi sinir sisteminin gelişimine paralel olarak
organizmanın isteme bağlı hareket kazanmasıdır. Bir başka deyişle özünde
hareket olan becerilerin kazanılmasını içeren ve doğum öncesi dönemde başlayıp
ömür boyu süren bir süreçtir (akt. Özer, 2009).
Gallahue’ ye göre (1982)
psikomotor gelişim, kas kuvveti dayanıklılığı, kalp solunum dayanıklılığı, esneklik
gibi fiziksel uygunluk olguları yanında hareket hızı, koordinasyon, denge, çeviklik
ve çabuk kuvvet gibi motor uygunluk yetilerini içerir.
Başaran’ a göre (1969:
57), çocuğun gelişimi boyunca vücudunu gittikçe kontrolü altına almada becerili
hale gelmesi şeklinde ifade edilen psikomotor gelişim, çocuğun yaşı ilerledikçe
bilerek yaptığı hareketlerin artışı olarak ortaya çıkar.
Görüleceği üzere
motor ya da psikomotor gelişim kavramlarının odaklandığı esas unsur hareket ve
hareket gelişimi ile ilgilidir. Hangi kavram kullanılırsa kullanılsın
kavramlardan algılanması gereken, yaşamsal anlamda bir öneme sahip olan “hareket
gelişimi” olgusudur.
İnsan yaşamının anne
karnında başlaması ile gelişmeye başlayan ve insanın diğer gelişimlerini doğrudan
etkileyen hareket gelişimi öncelikle refleks hareketler ve onu izleyen süreçte
ilkel hareketler, temel hareketler ve spor ile ilgili hareketler şeklinde ifade
edilen bir gelişim sürecini takip eder.
Çocuğun psikomotor
gelişimi sinir sisteminin olgunlaşmasına bağlıdır (Tür, 1990: 13). Sinir
sisteminin olgunlaşması daha çok kalıtsal etkenlerle ilgili bir durum
olduğundan, sadece çevresel etkenlerle bunun sağlanması mümkün değildir.
Organik olarak olgunlaşmamış bir çocuğa, bir hareketi beceriyi dönüştürmesi
için yaptırılacak çalışmalar etkili olamaz. Dolayısıyla, gelişim düzeyini göz
önüne almayan hareket etkinlikleri amaca uygun sonuçlar vermeyecektir. Ancak
çocuğun gelişim düzeyine uygun etkinlikler hedeflenen katkıları sağlayabilir.
Motor gelişim, çocuğun çeşitli hareket becerileri (denge,
yer değiştirme ve nesne kontrolü gerektiren hareketleri) ile nesneleri ve
çevresini tanımasına olanak sağlar. Çocuğun
merakını gidermek ve ihtiyacının karşılamak için gerçekleştirdiği motor
davranışlar (nesnelere dokunmak, onlara ulaşmak ve incelemek gibi) bazı
kavramları öğrenmesi için de bir araçtır. Çocuğun soru sormaya başlaması, bazı
şeyleri incelemesi, kendince bazı ilişkiler kurması onun düşünsel gelişimine de
katkı sağlar. Motor gelişim konusunda yaşıtlarına göre daha gerideki çocukların
diğer gelişim alanları açısından daha geride olma olasılıkları yüksektir.
Motor gelişimin tetikleyici
oluğu bilişsel, sosyal ve duygusal gelişim alanları benzer biçimde motor
gelişimi tetiklerler. Bu etkileşim Binbaşıoğlu’ nun dediği gibi (1982: 88), düşündükçe
yeni gözlem ve incelemeler yapmaya gereksinim duymayla ilgilidir. Çünkü her
yeni bilgi, düşünce ve tutum yeni hareket ve becerileri beraberinde getirir.
Özetle merkezi sistem, sinir
sistemi ve kas sistemi işlevine dayanan psikomotor gelişim sürecine ilişkin
motor davranışlar için hareket etkinlikleri çok önemli ve gerekli eğitim
faaliyetleridir.
Çocukta doğumdan itibaren
kendiliğinden oluşan psikomotor gelişimin belli bir dönemden sonra giderek
artan bir şekilde öğrenmeyle ilgili olduğu unutulmamalıdır. Bebeklik ve
çocukluğun ilk yıllarında başlayan ve giderek gelişen refleks hareketlerin
ilkel hareketlere, ilkel hareketlerin daha amaçlı ve koordinatif bir hale
dönüşmeye başlaması, artan bir şekilde çevresel etkinin algılanması (öğrenme) ile
de ilgilidir.
0-1 yaş döneminde, daha
çok genetik bir durumun uzantısı şeklinde gerçekleşen refleksler ile hemen
sonraki süreçte, 1-2 yaşlarda, görülmeye başlayan, “ilkel hareketler”
kapsamında sürünme, emekleme, yürüme, yakalama gibi hareket gelişimleri ortaya
çıkar.
2-6 yaşları arasında
ise (temel hareketler dönemi), öğrenmenin işe daha yoğun karışmaya başladığı
bir süreç başlar. Bu yaşlardaki motor gelişimde, büyüme ve olgunlaşmanın
yanında, çevresel etkenler yani öğrenme giderek daha çok önem kazanır.
4-5 yaşlarında bir
çocuğun geri, geri yürüyebilmesi, ani duruş ve dönüşleri gerçekleştirebilmesi, yardımlı
tekerlekli bisiklete kolayca binmesi, topu atıp tutabilmesi, kâğıt üzerine
şekiller çizebilmesindeki motor yeterlilikler öğrenmenin yol açtığı motor
davranış değişikliği göstergeleridir. Bu dönem ve sonrasında gerçekleştirilen
doğru öğretim yaklaşımları motor gelişimi olumlu yönde etkileyecektir.
Bu noktada hareket eğitimi
çevresel bir etken olarak devreye girer. Çocuğun gelişim düzeyine göre, gelişimin
temel unsurlarının göz önüne alındığı hareket eğitimi etkinlikleri, iki yaş
sonrası süreçte motor gelişim için önemli bir eğitim aracı niteliği taşır.
5-6 yaşlarından
itibaren giderek artan bir şekilde koordinasyon, kuvvet, reaksiyon, dikkat, hız,
denge ve esneklik yetileri ile ilgili uygulamalar önem kazanır. Ancak buna
rağmen bu döneme ilişkin hareket veya oyunla hareket eğitimi etkinlikleri asla
dayatmacı ve zorlayıcı olmamalıdır.
Hareket eğitimi
etkinlikleri okulöncesi ve takip eden ilkokul dönemlerinde ağırlıklı olarak
oyunsal formlarda planlanır ve uygulanırsa, çocuğun gelişimi üzerindeki
etkileri daha fazla olacaktır. Oyunsal form ve oyun uygulamaları çocukların sosyal
ve duygusal gelişimlerine daha çok hitap edeceğinden, daha verimli ve eğlenceli
olacaktır. Bu konuda dikkat edilmesi gereken, çocukların zorlanma ve yük altına
sokulma riskine karşı korunmalarıdır. Bu koruma, etkinlik süresinin ayarlanması,
etkinlikte verilen görevlerin motor gelişim dönemlerine uygunluğu gibi öğretim
yaklaşımlarıyla sağlanmalıdır.
Aşağıda 2-6 yaş
çocuklarının hareket gelişim sırasını veren Portage kontrol listesi gelişim
sırasına örnek olarak verilmiştir. 1969 yılına dayanan bu çalışmadan sonra
yapılan araştırmalarda temel sıralama değişmemiştir (Nfer, Nelson, çev. Güven, Bal,
Metin, 1993).
2-3 yaş motor
davranışlar (Güven
ve ark., 1993) ;
v
Çift
ayak sıçrar.
v
Geri,
geri yürür.
v
Destekle
merdiven iner.
v
Duran
topa tekme atar.
v
Destekle
öne takla atar.
v
İpe
dört adet boncuk dizebilir.
v
Kapı
kolunu açabilir.
v
5-6
küpten kule yapabilir.
v
Kitap
sayfalarının çevirebilir.
v
Kağıdı
ikiye katlayabilir.
3-4 yaş motor
davranışlar;
v
20
cm. yükseklikten yere atlar.
v
Hareketli
topa tekme atar.
v
Parmak
ucunda yürür.
v
Üç
tekerlekli bisiklete biner.
v
Salıncakta
sallanır.
v
Kaydıraktan
kayar.
v
Öne
takla atar.
v
Ayak
değiştirerek merdiven çıkar.
v
Havadan
atılan top tutar.
v
Üç
parçalı yap-boz gerçekleştirir.
v
Makasla
keser.
v
Çizgi
üzerinden makasla keser.
4-5 yaş motor
davranışlar;
v
4-8
sn. boyunca, yardımsız tek ayak üstünde durur.
v
Yön
değiştirerek koşar.
v
Denge
tahtasında yürür.
v
Arka
arkaya öne doğru çift ayak on kez sıçrar.
v
5
cm. yüksekliğindeki ipten atlar.
v
Geriye
doğru çift ayak altı kez sıçrar.
v
Topu
zıplatır ve yakalar.
v
Hamurdan
iki veya üç parçalı şekiller yapar.
v
Kağıttaki
eğimli çizgiler üzerinden kesebilir.
v
Vidalı
nesneleri vidalar.
v
Ayak
değiştirerek merdiven iner.
v
Üç
tekerli bisiklet ile köşeleri dönebilir.
v
Tek
ayak beş kez sıçrar.
v
5cm.
çapındaki daireyi keserek çıkarabilir.
v
Ev,
adam, ağaç gibi nesneleri basit şekilde çizebilir.
v
Basit
şekiller keserek çıkarabilir.
5-6yaş
motor davranışlar;
v Kağıdın herhangi bir yerine, birkaç
büyük harf çizer.
v Denge tahtasında ileri, geri ve
yanlara yürür.
v İp atlar gibi sıçrar.
v Başlama ve durma komutlarına
uyarak yürür.
v El baş parmağı ile diğer
parmaklarına dokunur.
v Model küçük harfleri çizer.
v Kay-kaya merdivenlerinden çıkar, üç
metrelik kay/kaya ise, tırmanarak çıkabilir.
v Çekiç ile çivi çakar.
v Eliyle topa yön vererek sıçratır.
v % 95 oranında sınırları
taşırmadan boyama yapar.
v Kenarlarından 3 mm.den fazla
kaydırmadan dergilerden resim kesebilir.
v Kalemtıraş kullanır.
v Karmaşık resimleri modele bakarak
çizebilir.
v Kağıttan yırtarak basit şekilleri
çıkarabilir.
v Kare kağıdı çapraz olarak ikiye
katlar.
v Tek el ile atılan topu
yakalayabilir.
v Kendi başına ip atlayabilir.
v Sopa ile topa vurabilir.
v Koşarken yerden nesneleri alır.
v 3 m. ileriye doğru patenle
kayabilir.
v İki tekerlekli bisiklete
binebilir.
v Kızakla kayar.
v Bel seviyesindeki suda yürür veya
oynar.
v Bir ayağı ile kay-kay kullanır.
v Yukarı sıçrar ve dönüş yaparak
tek ayağı üzerine düşer.
v İsmini yazar.
v 30 cm. yükseklikten atlar.
v 10 sn. boyunca desteksiz ve
gözleri kapalı, tek ayak üstünde durabilir.
v 10 saniye boyunca kendi
ağırlığını kollarıyla asılı taşıyabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.