Hareket eğitimi veya oyunla hareket
etkinlikleri sonucu birçok davranış öğrenilmektedir. Öğrenme öncelikle zihinsel
bir etkinliktir.
Zihinsel etkinlikler süreci olarak
görülen biliş dünyayı öğrenmeyi ve anlamayı içerir (Hakan, 1998: 86). “Biliş” oyun
veya hareket eğitimi ilgili tüm süreçleri etkiler ve ondan etkilenir. Çevre ile
etkileşimi ve anlamayı sağlayan, bilginin edinilip kullanılmasına yardım eden
tüm süreçleri içeren biliş;
v Algılamadır,
v Kavram oluşturmadır,
v Dile dönüştürmedir,
v Belleğe yerleştirmedir,
v Anımsayarak düşünmedir
v Problem çözmedir.
Bu süreçlerle ilgili alana bilişsel alan, dolayısıyla,
bu alanla ilgili gelişim boyutuna da bilişsel gelişim denmektedir. Oyun veya hareket
eğitiminde yukarıda sözü edilen bilişsel süreçlerin hepsi etkindir. Motor bir
davranışın öğrenilmesinde öncelikle duyu / algı söz konusudur. Söz konusu
duyu/algı girdisi duygusal da olsa motor da olsa değerlendirme bilişsel bir
olgudur.
Organizmanın o andaki
yaşantısı sırasında edinilen duyusal bilginin beyin tarafından örgütlenip, yorumlaması
olan algılamanın (Morgan, 1984: 55) sıçrama öğrenimi örneğindeki bilişsel
süreçleri,
v
Algılanan
şeyle ilgili kavram oluşturma (hızlı koşma),
v
Dile
dönüştürme (hızlı koşmak),
v
Belleğe
yerleştirme (hızlı koşu kaydı),
v
Anımsama
(gerektiğinde hızlı koşmayı düşünme),
v
Düşünme
(hızlı koşmayı çağırma),
v
Problem
çözme (gerektiğinde hızlı koşma) şeklinde merkezi işlemleri gerektirir.
Bu
süreçler “sıçrama” motor becerisine ilişkin bilişsel öğrenme anlamına
gelmektedir. En basit bedensel etkinliklerde bile bu süreçlerin bir kısmının ya
da tamamının işlediği düşünülürse oyun veya hareket eğitiminin bilişsel gelişim
ile ilişkisi kendiliğinden ortaya çıkar. Matematik alanı ile ilgili, toplama
işlemini öğrenmedeki biliş süreci, toplama yapabilmeyle sonuçlanırken, oyun veya
hareket alanına ilişkin bir davranışa ait biliş süreci, davranışın ne olduğunu
bilmek yanında, davranışı motor olarak gerçekleştirmekle sonuçlanır. Bu, oyun
veya hareket eğitimine ilişkin öğrenmenin diğer alanlardaki öğretim ve öğrenme
açısından farklılığıdır.
Bireysel farklılıklar
bilişsel gelişim alanı için de önemlidir. Bazı çocukların biliş süreçlerini
diğer çocuklardan daha önce kullanmaya başlamış olmaları, bilişsel gelişim
açısından öne geçmelerini sağlayabilir. Bu büyüme ve olgunlaşmayla ilgili
olduğu kadar, bilişsel uyaranlara maruz kalma ile de yakından ilgilidir.
Cinsiyet farklılıklarının bilişsel gelişime
yansıması ile ilgili yapılan bir çok araştırma, bilişsel alanda cinsiyet
farklılığının belirleyici bir değişken olmadığı yönündedir. Okulöncesi ve
ilköğretim çağındaki çocuklar üzerinde yapılan araştırmalarda da cinsiyet
farklılığı ile bilişsel gelişim arasında bir ilişki bulunmamıştır (Ataman ve
Epir, 1972: 329, 337).
Cinsiyet farklılığı oyun
veya hareket eğitimi sonucu oluşan öğrenmedeki bilişsel süreçler açısından da
bir fark yaratmamaktadır. Farklılık motor öğrenmedeki beceri boyutlarındadır.
Bu da cinsiyetler arası genetik özellikler ile ilgilidir. Örneğin ritmik ve
dans ile ilgili etkinliklerde kız çocuklarının daha beceri düzeyi yüksek
davranışlar sergileyebilmeleri gibi. Bunun yanında ilgi, istek gibi duygusal özellikler
de iki cinsiyet arasında motor öğrenme farklılığını etkileyen faktörlerdir.
Oyun
veya hareket öğrenimindeki bilişsel sürecin sadece bilgiye dayalı gerçekleşmesi
yeterli değildir. Buna ilaveten, motor alan ile ilgili öğrenmelerde zamanında
karar verme, en kısa sürede en doğruyu yapma, öncelleme, zamanlama ve
yaratıcılık gibi zihinsel süreçleri de içine alan daha karmaşık bir biliş
süreci gerektiği açıktır. Bu bağlamda oyun veya hareket eğitimi etkinlikleri çocukların
bilişsel gelişimlerine farklı boyutlarda katkı sağlayan birer araçtırlar.
Piaget, bebeklik
ve okulöncesi yıllarda “hareketi” bilişsel fonksiyonların kazanılmasında
birincil etken olarak ortaya koyarak motor alanın bilişsel gelişime katkısını
gözler önüne sermiştir (Gallahue, 1982). Çünkü, hareket sayesinde algısal motor gelişim ile
akademik kavramlara hazır bulunuşluk biliş süreci çoğu zaman eşzamanlıdır. Bu
bağlamda, özellikle bebeklik ve okulöncesi dönemde genel gelişimin temeli motor
davranışlara dayandırılmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.