Bireyin,
vücudun veya vücudun bir bölümünün ya da bir organın bir görevi yapabilecek
düzeye ulaşması olarak tanımlanan olgunlaşma (Dönmezer, 1997: 17), bünyenin
daha yüksek işlevlerini yerine getirebilmesi için gerekli yapısal
değişiklikleri göstermesidir (Breckembridge, akt. Dönmezer, 1997: 19).
Bu bağlamda olgunlaşmayı; bir topu iki elle
tutabilme, taşıyabilme, ve atabilme büyüklüğüne ulaşmış bir çocuğun söz konusu
topu belirli düzeyde olmak koşulu ile amaca uygun kullanabilme (lobutları
devirme gibi) yeterliliği sergileyebilmesi olarak değerlendirmek gerekir.
Örneğin, topun belli bir beceri düzeyinde tutulamıyor
oluşu, ya da tutulan topun istenilen şekilde kullanılamıyor oluşu, söz konusu
davranışları yerine getirecek olgunlaşmaya ulaşılamamış olmayla açıklanabilir.
Olgunlaşma doğal bir biçimde kendiliğinden meydana
gelen değişikliklerdir. Bu değişikliklerin neler olacağı genlerde
programlanmıştır. Zaman içinde bu program çerçevesinde ortaya çıkan
değişiklikler ciddi beslenme bozuklukları ve hastalıklar dışında çevreden
fazlaca etkilenmez (Eripek, 1998: 95).
Bir çocuğun herhangi bir motor davranışı istenilen
düzeyde yapamıyor ya da yaşının gerektirdiği beceri ölçüsünde yerine
getiremiyor oluşu normal karşılanmalıdır. Bu durum büyük bir olasılıkla, çocuğun
büyümesinin yeterli düzeyde olmaması veya bedensel işlevselliğe ulaşmamış yani
olgunlaşmamış olmasıyla ilgilidir.
Organizma fizyolojik olarak bir davranışı
yapabilecek hale geldiğinde olgunlaşma gerçekleşmiştir. Bir çocuk konuşma
olgunluğuna ulaşmadan ne kadar alıştırma yaptırılırsa yaptırılsın istenilen
ölçüde konuşamaz (Selçuk, 1997: 15). Bu bağlamda bazı çocukların bazı
hareketleri “beceri” ölçüsünde davranışa dönüştürememelerini anlayışla ve bu
bilinç ile karşılamak gerekir. Böylesi bir durumda hareket eğitimi
etkinliklerinin,
Ya motor davranışın beceri eşiği
aşağı çekilmeli,
Ya çocuğun
gerçekleştirilebileceği başka bir motor davranış istenmeli,
Ya da söz konusu etkinlik bir
oyun ise, oyunun anlaşılabilirliği yani kuralları gözden geçirilmelidir
(Topkaya 2011).
Olgunlaşma ile ilgili diğer bir
konu da, bazı çocukların yaş seviyelerinin üzerinde motor davranışlar
sergileyebilme yeterliğine sahip olmalarının mümkün olduğunun bilinmesi
gerektiğidir. Bu durumdaki çocukları sıkmamak ve yetilerini engellememek için, onlardan
istenilen davranışlar çeşitlendirilmeli ve nitelikleri yükseltilmelidir.
Yerine getirilemeyen davranışlar öğrenilemez.
Dolayısıyla hareket eğitimi etkinliklerini düzenleyen okulöncesi
öğretmenlerinin çocuklardan beklentisi onların olgunlaşma seviyelerinin
üzerinde olmamalıdır. Bu nedenle kazanım oluşturmayan etkinliklerden
kaçınılmalı, etkinliği oluşturan motor ve bilişsel davranışların çocukların
bedensel ve zihinsel olgunlaşmalarına uygun olmasına özen gösterilmelidir.
Özellikle oyun etkinlikleri konusunda olgunlaşmaya uymayan ve en sık yapılan
hatalardan birisi okulöncesi dönemde kurallı oyunların oynatılmaya
çalışılmasıdır. Bilindiği gibi bilişsel açıdan “işlem öncesi” dönemde bulunan
okulöncesi 36-72 ay çocukları için kurallı oyunlar değil, işbirliğine dayalı
taklit oyunları kullanılmalıdır.
Herhangi bir davranışı yapamıyor veya düşünemiyor
olma olgunlaşma ile ilgili gelişim seviyesinden kaynaklanan bir durumdur. Bu
nedenle öğretmenler tüm çocuklardan aynı düzeyde davranışlar beklememelidir.
Farklı düzeylerde davranışlar sergileyen çocuklara karşı anlayışlı bir tutum
sergilenmeli, davranış beklentileri çocuğun olgunlaşma düzeyine göre
tutulmalıdır.
Herhangi bir topu kaldırabilecek ve onu uzağa
atabilecek kuvveti olmayan bir çocuktan topu uzağa atabilme davranışı beklenmemesi
gerektiği büyüme ile ilgilidir. Söz konusu topu amaçlı olarak uzağa atabilme
becerisi ise olgunlaşma ile ilgilidir. Bu bağlamda büyüme, olgunlaşma düzeyinin
bir ön koşuludur.
Bunun yanı sıra topu tutup uzağa atabilecek kuvvet
söz konusu olsa bile, topu istenilen motor beceri düzeyinde atabilecek davranış
yine de gerçekleşmiyor olabilir. Bu vücudun, özellikle de topu atmak için
kullanılan organların henüz işlevsel olmamasıyla yani olgunlaşmamış olması ile
ilgilidir. Çünkü olgunlaşma sadece kassal büyümenin bir sonucu değildir.
Bunlara ilaveten bir davranışın
gerçekleştirilmesinde ne yapacağını, nasıl yapacağını ve ne zaman yapacağını
bilme ise bilişsel olgunlaşma ile ilgilidir.
Sonuç olarak
olgunlaşma, hareket eğitimine ilişkin öğrenmelerde bir ödevi yerine
getirebilecek zihinsel, bedensel, sosyal ve duygusal işlevsellik yeterliliği
olarak ortaya çıkmaktadır.
Bu
işlevsel yeterlilik, yani olgunlaşma (Topkaya 2011);
Zorlamayla
geliştirilemez, öne alınamaz;
Çocuk herhangi bir topu beceri düzeyinde
tutma ve atma olgunluğuna ulaşmadan, top tutma ve atma etkinlikleri söz konusu
davranışları beceri düzeyinde yapmayı sağlamaz.
Zamana
ve sürece bağlıdır;
Top atma ve tutmanın beceri düzeyinde gerçekleştirilebileceği
bir süreç ve an vardır. Bu süreç ve an hedeflenen beceriye ilişkin daha basit
motor davranışların gerçekleştirilebilmesi sonucu ortaya çıkar.
Katkı
sağlanılabilecek bir düzeydir;
Top atma ve tutma becerisinin gerçekleştirilebilmesine yönelik
olarak çocuğun o anki bedensel yetilerine uygun düzeyde motor davranışlar
mutlaka vardır.
Zamanından
önce kazandırılmaya çalışılmamalıdır;
Örneğin
top atma ve tutma ile ilgili motor davranışın gerçekleştirilebilmesi, motor
öğrenmede kritik dönem ile ilgilidir. Top atma, tutma davranışını öğrenilebilme
ve beceri düzeyinde gerçekleştirebilme ile ilgili kritik dönem söz konusu
davranışların gerçekleştirildiği süreç ve andır. Bu kritik dönemler zorlama ile
öne çekilebilir ancak bu tür öğretim yaklaşımları doğru ve sağlıklı bir
yaklaşım değildir. Her çocuğun motor bir davranışı gerçekleştirebilecek eşik
düzeyi vardır. Bunu öne almaya çalışmak yerine çocuğun gelişiminin elverdiği
motor davranışlarla olgunlaşmaya katkıda bulunmak daha doğru bir öğretim
yaklaşımıdır.
Zamanından
sonra da gelişime katkı sağlamaz;
Belli bir hareketi gerçekleştirme yanında o hareketi
beceri düzeyinde gerçekleştirme olgunluğunu geçirmiş çocukların söz konusu
hareketi daha sonra öğrenmiş olmaları onların motor beceri kalite eşiğini
yükseltmez. motor davranışların belli bir yaştan sonra daha zor öğrenilme
nedeni, o iş için uygun kritik dönemlerinin değerlendirilmemiş olması ile
ilgilidir.
Örneğin, on beşli yaşlardan sonra
bisiklete binme, yüzme ve birçok motor davranışı beceriye dönüştürmek daha
zordur. Okulöncesinden başlayan ve ilköğretim döneminin sonlarında biten süreç
motor davranışları beceriye dönüştürmenin doruk noktalarıdır. Başka bir
ifadeyle bu süreçlerdeki çocuklar hareket gelişim dönemlerinin gereklerini
yerine getirdiklerinde motor davranışları en üst düzeyde beceri formunda
yapabilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.